Bugün Türkiye’de, 50.000’ i aşkın hasta, haftada üç kez hemodiyalize
girmek için bir hastaneye veya diyaliz merkezine gitmektedir. Diyalizde geçen dört
saate hazırlık, yol gibi ilave zaman kayıpları ve çoğu hastada diyaliz tedavisi
sonrasında uzunca bir süre devam eden bitkinlik, yorgunluk da eklendiğinde neredeyse
tüm gün kaybolmaktadır. Bazı hastalar bunu “haftanın dört güne inmesi”
olarak tanımlamaktadır. Tüm hastalar hastanenin veya diyaliz merkezinin belirlediği
plan çerçevesinde zamanında orada olmak ve sonraki hasta için yerini boşaltmakla
yükümlüdür. Bu da kişilerin gerek sosyal ve iş yaşamından, gerekse daha fazla diyalizin
kazandıracağı avantajlardan vazgeçmek durumunda bırakmaktadır. Ev hemodiyalizi sayesinde
elde edilen konfor, özgürlük dışında, asıl önemli kazanç hastaların daha uzun sürelerle
diyaliz olabilmesine olanak tanımasıdır (en çok tercih edilen şekil haftada üç gün,
sekiz saat diyalizdir). Haftada üç gün dört saat yerine, sekiz saat diyaliz olması
durumunda kanda biriken zararlı maddelerin temizlenmesi artmakta, buna bağlı olarak
da hasta yaşam süresi ve kalitesi artmaktadır. Diyaliz süresi dört saatten sekiz
saate çıktığında diyaliz sonrası halsizlik olmamakta, diyalizde tansiyon düşmesi
ve kramp görülmemektedir. İştah artmakta, kanda protein-albümin düzey yükselmekte,
gerçek kiloda artış ortaya çıkmaktadır. Dünyada uzun yıllardan beri uygulanagelen
ev hemodiyalizi yöntemi, standart diyalizin zorluk ve eksikliklerini giderebilmek
üzere ülkemizde de 2010 yılı sonlarında başlatılmıştır.
Ev Hemodiyalizi Tarihçesi
Dünyada ev hemodiyalizi 1960’ların başında, İngiltere, Amerika ve Japonya’da
ilk olarak uygulanmaya başladı. Elde edilen olumlu sonuçları nedeniyle başta bu
ülkelerde olmak üzere yaygınlaştı. 1970’li yıllarda Amerika’daki hemodiyaliz
hastalarının %40’ı evde hemodiyaliz uygulamaktaydı. Ancak daha sonra özel
diyaliz merkezlerinin yaygınlaşması, ev hemodiyalizi eğitimi veren merkezlerin yetersizliği,
ekonomik gerekçeler, hasta grubunun giderek daha yaşlı olması gibi sebeplerle bu
oranda önemli azalmalar oldu. 2000’in ilk yıllarında ise, diyaliz teknolojisindeki
gelişmelere rağmen haftada 3 gün 4 saat diyaliz ile hastaların yaşam süresi ve kalitesinde
belirgin bir iyileşme olmadığı, hastaların pek çok ilaç kullanmaya devam etmek zorunda
kaldığı, buna rağmen kendilerini pek de iyi, sağlıklı hissetmedikleri ortaya çıktı.
Öte yandan, uzun diyaliz tedavisi uygulayan ülkelerde bu sonuçlar bariz olarak daha
iyi olduğu görüldü. Bunun üzerine tüm dünyada diyaliz süresinin arttırılması düşüncesi
öne çıktı. Daha uzun diyaliz süresi en kolay, en ekonomik, en konforlu olarak ev
hemodiyalizinde sağlanabileceğinden ötürü de tüm dünyada ev hemodiyaliz tekrar artışa
geçti. Günümüzde ev hemodiyalizi pek çok ülkede hastalara daha başarılı ve özgür
bir tedavi seçeneği sunmak için sağlık otoritelerince desteklenmektedir.
Kimler Yapabilir?
Diyalize girmekte olan ya da yakın zamanda başlaması gereken, Sağlığında daha fazla
söz sahibi olmak isteyen, Aktif sosyal ve iş yaşamını sürdürmek ya da yeni bir işe
başlamak isteyen, Ailesiyle veya evde daha fazla vakit geçirmek isteyen, Kendisi
ya da bir yakını diyaliz işlemini ve damar yolu girişimini öğrenebilecek herkes
ev hemodiyalizi adayı olabilir. Kişiler eğitim öncesinde tedaviye uygunluk açısından
diyaliz hemşiresi, teknisyeni ve nefroloji uzmanı tarafından değerlendirilir. İstemek
en önemli başlangıç noktasıdır. Sağlık Bakanlığı’nca yapılan yeni bir düzenleme
sonrasında, artık evde hemodiyalizi kendi veya yakını yapamayacak hastalara bir
diyaliz hemşirese tarafından evinde hemodiyaliz yapılması da mümkün olmuştur.
Evde Hemodiyaliz Nasıl Yapılır?
Merkez diyalizinde kullanılan gibi, ancak kullanımı daha kolay hemodiyaliz makineleri
ve su sistemi hastanın evine kurulur, hasta ve/veya yakını bu konuda eğitim alır
ve tüm diyaliz işlemlerini evde yapar. Belir bir zaman ya da süre zorunluluğu var
mıdır? Diyaliz süresi haftada 3 gün olmak üzere, her hasta kendi koşullarına göre
diyaliz zamanı ve gününü seçebilir, değişiklik yapabilir, gün içi veya gece seçeneklerini
kullanabilir. Diyaliz süresi 7-8 saat olarak önerilmektedir. Özellikle çalışan,
çalışmaya başlamak isteyen ya da gün içi aktivitelerini etkin devam ettirmek isteyen
hastalar için gece uykuda 8 saat diyaliz daha uygun bir program olacaktır.
Bu konuda nasıl ve nerede eğitim alınır?
Ev hemodiyalizini yapmak isteyen hasta en az 1 ay olmak koşuluyla bir diyaliz merkezinde
eğitim alır. İsteğe bağlı olarak, bazı hastalar için evde diyalizine yardımcı olabilecek
veya aktif olarak diyalizi yapabilecek bir yakını, yardımcısı varsa eğitime birlikte
alınırlar. Ev hemodiyalizi eğitimi haftada 3 kez hemodiyaliz seansları sırasında
verilir. Eğitim ekibi diyaliz hemşiresi, diyaliz teknisyeni ve bir nefroloji uzmanından
oluşur. Eğitimin son iki haftasında hasta ve/veya yakını merkezde kendi diyalizini
uygular. Hasta hazır olduğunda değerlendirme yapılır ve yeterli olduğundan emin
olunan hastaya sertifika verilerek evde hemodiyaliz başlatılır.
Neler öğrenilir?
Hasta eğitimi boyunca damar yoluna girme, diyalizi başlatma ve sonlandırma işlemlerini
öğrenir. Böbrek yetersizliğinin nedenleri ve bulguları, hemodiyaliz makinesi ve
su sistemi hakkında bilgi edinir. Ayrıca diyalizi sırasında karşılaşılabilecek sorunlar
ve çözümleri hakkında uygulamalı eğitim alır (pıhtılaşma, hava-kan kaçağı, diyaliz
makinesi alarmları, elektrik kesilmesi vb durumlarda yapılması gerekenler).
Takip ya da kontroller nasıl olur?
Ev hemodiyalizi hastaları ayda bir kez diyaliz merkezine giderek kan tetkiklerini
yaptırır, nefroloji uzmanı tarafından değerlendirilir. Diyaliz hemşiresi-teknisyeni
de üç ayda bir ev ziyareti yaparak hasta ve koşulları kontrol eder.
Ev hemodiyalizinin avantajları
Ev hemodiyalizi, hastaya kendi tedavi planını yapabilme, dolayısıyla kendi hayatını
yönetme özgürlüğünü verir. Daha iyi, daha aktif ev, aile, sosyal ve iş yaşamı sağlar.
Ev hemodiyalizine geçen hastalar, yaşam kalitelerinde yükselme olduğunu, kendilerini
daha enerjik ve mutlu hissettiklerini, daha iyi uyuduklarını ifade etmektedirler.
Kişiye özel makine kullanımı sonucunda hijyen açısından olumlu sonuçlar sağlanır.
Merkez hastalarına göre herhangi bir sebepten hastaneye yatma ihtimali daha azdır.
Damar yolu problemi ya da enfeksiyonu daha seyrek görülür. Diyaliz süresini uzatabilmeye
imkan verir, hatta günümüz koşullarında ancak ev diyalizi ile uzun diyaliz mümkün
olabilmektedir. Herhangi bir klinikte diyalize giren hastalar en fazla 3 gün 4’er
saat diyaliz yapabilmektedir. Bu süreyi uzatmak gerek mevcut hasta sayısı, gerekse
bir merkezde 8 saat kalmanın zorluğu nedeniyle pratikte sağlanamamaktadır.
Diyaliz süresinin daha uzun olması ne kazandırır?
Böbreklerimiz 24 saat çalıştığından, diyaliz süresinin uzatılması normal böbrek
fonksiyonlarına daha çok benzer. Daha uzun süreli diyaliz ile üre ve benzeri gibi
böbrek yetmezliğinde biriken toksinler çok daha iyi temizlenmekte, sıvı birikimi
azalmakta, deri rengi, kas ve kemik hastalıkları düzelmektedir. Pek çok diyaliz
hastasının kullanmak zorunda kaldığı tansiyon, fosfor ya da kan ilaçları kullanımına
çoğunlukla ihtiyaç kalmamaktadır. Hastadan sıvı çekilmesi işlemi 4 saat yerine 8
saate yayıldığından diyaliz sırasında çoğu hastada rastlanılan tansiyon düşmesi,
kramp gibi sorunlar nerdeyse tamamen kaybolmaktadır. Diyaliz süresinin 4 saatten
8 saate çıkarılmasıyla yaşam süresinde uzama, kalp fonksiyonlarında iyileşme, kan
mineral ölçümlerinde düzelme, yaşam kalitesinde ve çalışabilirlik durumundan artma
olduğu gösterilmiştir. Çoğu hastada, tuz dışında diyette ciddi kısıtlama gerekmez.
Seksüel fonksiyonlarda ve kadın doğurganlığında iyileşme bildirilmektedir.
Kısa Hatırlatmalar
Ev hemodiyalizine başlamak için en önemli koşul istemektir.
Eğitim haftada 3 gün diyaliz sırasında 1-1.5 ay kadar sürmektedir.
Her hasta diyaliz günü ve zamanını kendi seçebilir.
Hastaların ek hiçbir ücret ödemesi gerekemez.