BÖBREK NAKLİ VE SONRASI

5.09.2015 15:27:12

 

Nakilli Böbrekle Yaşam

Böbrek nakli alıcısı olarak nakil ekibinin en önemli parçasısınız. Size nakledilen böbreği etkileyebilecek problemleri bildirme sorumluluğu size aittir. Böbreğinizin mümkün olduğu kadar uzun yaşayabilmesi için böbreğinizin bakımına yardımcı olma konusunda öğrenmeniz gereken pek çok şey var!

Nakilden sonra hedef, diyalizin kısıtlamaları olmaksızın “yeni ve normal” bir yaşama geri dönmenizdir. Zaman içerisinde, muhtemelen uzun süredir hissetmediğiniz gücünüzü ve enerjinizi tekrar kazanacaksınız. İşe veya okula geri dönebilir ve en sevdiğiniz aktivitelere kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.

Bu el kitabındaki bilgiler, yeni böbreğinizle yaşamaya başlamanız açısından önem taşımaktadır. Taburcu olmadan önce nakil ekibiniz, sizinle ve sizin için önemli olan kişilerle birlikte bütün bu bilgileri dikkatli bir şekilde gözden geçirecektir. Taburcu işlemlerinize hazırlanmak için bu el kitabını en kısa zamanda dikkatli bir şekilde okuyunuz. Bu bilgileri, evde bakımınıza yardımcı olabilecek aile üyeleri ile paylaşınız.

Böbrek Nakli Ekibi
Nakil Nefroloğu
Nakil nefroloğu, ilerleyişiniz ve bakımınızla ilgili kararları verir. Durumunuzla ilgili özel konular, ekibin bütün üyeleri ile birlikte günlük toplantılarda ele alınır.

Nakil Cerrahı
Nakil cerrahı, operasyonu uygular ve prosedürden sonra ortaya çıkan cerrahi problemleri çözer.

Nakil Asistanı
Nakil asistanı, ekibin başkanı ile konsültasyondan sonra direktifleri uygulayan doktorlardan biridir.

Genel Bilgi
Nakledilen böbrekler iki kaynaktan gelir: canlı veya kadavra donörler. Canlı bir donör, kan bağı olan bir akraba olabilir veya eşiniz olabilir. Canlı donörlerden alınan transplantlarda başarı oranları yüksektir. Canlı donör böbreklerinin %92 kadarının nakilden bir yıl sonra hâlâ işlev gördüğü saptanmıştır. Diğer böbrek kaynağı kadavra donörlerden (beyin ölümü olarak isimlendirilen özel bir koşulda organlarını bağışlamayı seçmiş olan kişiler) gelir. Kendilerine böbrek bağışlayacak kimsesi olmayan hastalara bu tür böbrekler nakledilmektedir. Son birkaç yılda anti-rejeksiyon ilaçlardaki ilerlemelere bağlı olarak kadavralardan alınan transplantların başarı oranları günümüzde nerede ise canlı donörlerden alınan transplantlar kadar iyidir.

Canlı donörden yapılan nakillar planlı bir prosedür olma avantajına sahiptir. Kadavra donör böbrekleri herhangi bir zamanda bulunabilir ve uzun bir bekleme süresi gerekli olabilir.

Nakil için kabulünüz gerçekleştiğinde, operasyon hazırlığı için göğüs röntgeni, EKG ve laboratuar testleri uygulanmıştır. Doktorlar, nakil operasyonuna engel olabilecek problemleriniz olmadığından emin olmak için güncel tıbbi durumunuzu değerlendirmişlerdir. Aktif enfeksiyon veya önemli tıbbi problemler operasyonunuzun iptal edilmesini gerektirebilir. Laboratuar sonuçlarınız diyalize gereksiniminiz olduğunu gösterdiyse, diyaliz işlemi operasyondan önce gerçekleştirilmiştir. Bu birkaç test yapıldıktan ve bütün hazırlıklarınız tamamlandıktan sonra operasyon için ameliyathaneye alınmış oldunuz.

Operasyon için önemli bir hazırlık, immünsupresif veya anti-rejeksiyon ilacın ilk dozunun verilmesidir. İlaç çoğunlukla operasyondan hemen önce verilir. Böylece, immün sisteminiz baskılanır ve vücudunuz yeni böbreğinizi aktif olarak reddetme girişiminde bulunmaz.

Kadavra böbreği ile ilgili olarak merak ettiğiniz noktalar olabilir. Böbrek dikkatli bir şekilde değerlendirilmiş ve nakil için güvenli bulunmuştur. Böbreğinizin cinsiyeti, yaşı nakil sonucunu etkilemeyecek veya çok az etkileyecektir. Unutmayınız, size cömertçe sunulmuş olan bu armağan, sevdikleri kişinin sağlıklı böbreklerinden başkalarının yararlanmasını isteyen aile tarafından verilmiştir.

Operasyon

Ameliyathanede, aldığınız böbrek buzdan ve içine konduğu soğuk solüsyondan çıkarılmış ve nakil cerrahı tarafından incelenmiştir. Böbrek temizlenmiş ve vücudunuza yerleştirilmek için hazır olana kadar buzda tutulmuştur.

Bu esnada ekip operasyonunuz için hazırlanmıştır. Anestezist tarafından uyutuldunuz. Operasyon esnasında ve operasyondan sonra idrar çıkışınızı yakından takip etmek üzere Foley kateteri adı verilen bir tüp mesanenize yerleştirilmiştir. Deriniz antiseptik bir solüsyonla silinmiştir. Operasyon esnasında ve sonrasında verilen büyük hacimlerdeki sıvıyı ayarlamak üzere boynunuzdaki internal jügüler ven içine geniş bir intravenöz damar yolu açılmıştır. Bu yoldan kan da alınabilir; bu damar yolu taburcu olma zamanına yakın bir zamana kadar yerinde kalacaktır. Operasyon esnasında kandaki oksijen düzeyi ile birlikte kalbiniz de takip edilmiştir.

Operasyonun kendisi 2,5-4 saat kadar sürmüştür. Nakil operasyonundan önce orijinal böbrekleriniz yerinde ise bunlar alınmamıştır. Alt karın bölgesinde sağda veya solda 15-20 santimetre boyunda bir kesi yapılmıştır. Yeni böbreğin arteri ve veni böbreğin yerleştirildiği bölgede majör bir arter veya vene bağlanmıştır. Üreteri mesanenize bağlanmıştır. Doktorlar, böbreğe kan akımının iyi düzeyde sağlandığını belirledikten sonra böbreği karın boşluğunuzun içine yerleştirmiş ve derinizdeki açıklığı dikişlerle kapatmıştır.

OPERASYONDAN SONRA

Operasyondan hemen sonra, uyanmanız ve solunum tüpünün çıkarılması için uyanma odasına alındınız. Daha sonra Yoğun Bakım Ünitesine veya nakil katında normal bir odaya taşındınız. Operasyondan sonra ilk 12-24 saat çok hareketli geçmiştir. Hemşireler sık sık yaşamsal bulgularınızı, laboratuar değerlerinizi, idrar çıkışınızı ve sıvı dengenizi kontrol etmiş ve bulguları doktorlara bildirmiştir. Operasyon esnasında yerleştirilen tüplerin çoğu yerinde kalmıştır; bunlar birkaç gün içinde teker teker çıkarılacaktır. Size tam olarak uyanana kadar solumak üzere ekstra oksijen verilmiştir. Operasyondan sonra ilk gün içinde hızlı sıvı ve elektrolit kaybına bağlı ani ritim değişikliklerini takip etmek üzere bir kalp monitörü kullanılmıştır. Donörün üreterinin mesanenize bağlantısının iyileşmesine izin vermek üzere kateter mesanenizde operasyondan sonra 3-5 gün kalır.

Operasyondan sonra ilk birkaç gün boğazınızda kaşıntı, kuruluk veya ağrı hissederseniz şaşırmayınız. Sesiniz de biraz kısılabilir. Bu durum, ameliyathanede takılmış olan hava yolu tüpüne bağlıdır ve hızla düzelecektir.

Karın operasyonu geçirmiş olduğunuz için tam olarak uyanana kadar hiçbir şey yiyip içemezsiniz ve yemeniz ve içmeniz için bağırsak hareketlerinizin normale dönmesi gerekir. Bulantınızın olmaması ve gaz çıkarabilmeniz gerekir. Operasyondan sonraki günde sıvı içebilirsiniz ve diyetiniz tolere edebildiğiniz besinlere göre yavaş yavaş ayarlanacaktır.

Operasyondan sonra hemen ilk gün ayağa kalkmanızı ve yürümenizi öneririz. Hareket etmenizi kolaylaştırmak için ağrı kesici ilaçlar almanız iyi olacaktır. Hareketliliğinizi geri kazanmanız, hastaların yatakta yatmaktan dolayı edindikleri pnömoni gibi komplikasyonları önlemeye yardımcı olur. Derin soluk alıp vermek ve öksürmek de yararlı olur. Daha rahat hissetmek için ameliyat dikiş yerini bir yastıkla destekleyerek öksürebilirsiniz. Hemşirenize bunu nasıl yapacağınızı sorunuz.

OLASI KOMPLİKASYONLAR

Gecikmiş Greft Fonksiyonu
Rejeksiyon
Enfeksiyon
Diğer Olası Komplikasyonlar
Üreteral Kaçak
Yüksek Kan Basıncı
Diyabet

Olası Uzun Vadeli Komplikasyonlar
Kardiyovasküler hastalık
Kemik Hastalığı
Deri kanseri

OLASI KOMPLİKASYONLAR

Gecikmiş Greft Fonksiyonu
Bütün testler tamamlanana ve siz nakil için hazır olana kadar donörün böbreği solüsyona konur ve buz içinde paketlenir. Bu “şok” ve diğer faktörler, yeni böbreğin fonksiyonunda bir gecikmeye neden olabilir. Gecikmiş greft fonksiyonu bir-iki ay sürebilir, ama tipik olarak yeni böbrek “uyanana” veya “açılana” kadar birkaç gün veya hafta sürer. Bu süre esnasında, periyodik olarak diyaliz gereksiniminiz devam edebilir. Operasyondan hemen sonra Gecikmiş greft fonksiyonuna işaret eden bir belirti varsa, nakilden sonraki başlangıç döneminde ilaç rejiminiz değiştirilebilir. Bu değişiklik, hastanede kalış sürenizi 5-6 günden 10 gün veya daha uzun bir süreye uzatabilir.

Rejeksiyon
Vücudunuz yeni böbreğinizin yabancı bir madde olduğunu anlar ve buna saldırmaya çalışırsa rejeksiyon gerçekleşir. İmmün sisteminizi baskılayacak ilaçlar almıyorsanız, çok kısa bir süre içinde immün sisteminiz yeni böbreğinize saldırır ve yeni böbreğiniz işlev göremez duruma gelir. Almaya başladığınız anti-rejeksiyon ilaçlar, vücudun böbreğin tam olarak size benzemediğini anlamasına engel olarak rejeksiyonu önler.

Bazen immünsupresif ilaçlara rağmen immün sisteminiz böbreğinize saldırmak için harekete geçer. Bu durum rejeksiyon atağı olarak isimlendirilir. Rejeksiyon atağı genellikle nakilden sonra ilk birkaç ay içinde ortaya çıkar, ama herhangi bir zamanda da gerçekleşebilir. Bu bir “atak” olarak isimlendirilir, çünkü çoğunlukla atak niteliğindedir. Hiç rejeksiyon atağı olmaması tercih edilir, ancak rejeksiyon atakları gelişirse de bunlar hemen her zaman tanınabilir ve tedavi edilebilir.

Rejeksiyonun belirti ve bulguları açısından kendinizi takip etmeniz için evde şu programa uyunuz:
Yemeklerden önce ve yatmadan önce günde dört defa ateşinizi ölçünüz.
Yemeklerden önce ve yatmadan önce günde dört defa tansiyonunuzu ölçünüz.
Her sabah aşağı yukarı aynı saatlerde, üzerinizde aynı miktarda giyecek varken kilonuzu ölçünüz.
Her idrara çıkışınızda bütün idrar miktarının tamamını ölçünüz.

Bütün bu bilgileri bu kitabın arkasındaki “Günlük Defter”e kaydediniz ve polikliniğe her gelişinizde bunu yanınızda getiriniz. Poliklinik doktorunuz takibe ne kadar süre devam edeceğinizi söyleyecektir.

Erken tanı konur ve erken tedavi uygulanırsa rejeksiyon genellikle tedavi edilebilir ve böbrek hasarı önlenebilir.

Rejeksiyonun şu belirti ve bulguları varsa, gece veya gündüz hemen nakil olduğunuz servisi arayınız. Lütfen mesai saatleri dışında acil olmayan durumlar için aramayınız. İlaçların temini, randevular ve laboratuar sonuçları sadece iş saatleri içinde ele alınıp çözümlenecek konulardır.

Rejeksiyonun Belirti ve Bulguları
38°C’nin üzerinde ateş
Grip benzeri bulgular: ağrı hissi, ışığa karşı duyarlılık, yorgunluk, bulantı ve kusma
2 gün içinde 2 kilogramdan fazla kilo artışı, eller, ayaklar ve yüzde şişlik, diyalize gereksinim hissi, nefes darlığı, idrar çıkışında belirgin bir azalma
Yeni böbreğinizde inatçı ağrı ve hassasiyet

Bu belirtilerden herhangi birisini fark edip nakil ekibine haber verdiğiniz zaman rejeksiyon bulguları açısından kontrol edileceksiniz. Kreatinin düzeyi (diğer bulgularla birlikte kreatinin düzeyinde yükselme rejeksiyona işaret edebilir) veya biyopsi gibi testler yapılacaktır. Doktorlar, rejeksiyondan şüphe ettikleri ve kesin tanıya varmak istedikleri zaman biyopsi yapmaya karar verebilirler. Biyopsi yapma kararı genellikle Poliklinik kontrolü esnasında verilir ve biyopsi gecikmeden tamamlanır. İnce iğne biyopsisi tekniği uygulanırsa, bu uygulama klinikte gerçekleşir ve sonuçlar ve gerekirse daha ileri tedavi için ertesi gün dönmek üzere eve taburcu edilirsiniz. Hastanenin ultrason bölümünde, ultrason kılavuzluğunda çekirdek biyopsisi yapılır. Bu uygulama tamamlandıktan sonra organ nakli servisine gözlem amaçlı yatışınız yapılır. Herhangi bir komplikasyon (kanama gibi) gelişmezse taburcu edilirsiniz. Biyopsi sonuçları geldiğinde, tedavi seyrinizle ilgili kararlar alınacaktır.

Enfeksiyon
Rejeksiyonu önlemek için size immün sisteminizi baskılayacak ilaçlar verilir. Başlangıçta bu ilaçların dozları oldukça yüksektir. Bu nedenle, nakilden önceki durumunuza göre enfeksiyona karşı biraz daha fazla duyarlı olursunuz.

Nakledilen böbrek canlı kaldığı sürece enfeksiyon gelişme olasılığı biraz daha yüksek olacaktır, ama ilk birkaç aydan sonra risk azalacaktır.

Erken dönemde, kalabalık, küçük ve kapalı yerlerde bulunmaktan kaçınmalısınız. Başlangıçtaki riskin geçtiği söylenene kadar kalabalık olan zamanlarda sinemaya gitmekten ve hava yolculuğundan kaçınmanız gerekecektir. Bu kısıtlamalar, kendinizi bu kadar iyi hissettiğiniz ve yeni bir bağımsızlığa kavuştuğunuz bu dönemde tabii ki rahatsızlık vericidir, ama böbreğiniz için ciddi problemlere neden olabilecek bir enfeksiyona maruz kalabileceğiniz durumlardan kaçınmanız önemlidir. Enfeksiyonu olan kişilerle bir arada bulunmak veya enfeksiyon kapmak vücudunuzu rejeksiyon atağı açısından uyarabilir. Vücudunuzun savunma sistemi, yabancı bir saldırgana karşı harekete geçtiği zaman saldırgan ile yeni böbreğiniz arasında ayırım yapamayabilir. Bu nedenle, etrafınızda herkes hasta olsa bile rejeksiyon belirtilerine benzer bulgular varsa kendinizi iyi hissetmiyorsanız bu durumu hemen bize bildiriniz.

Maske takmanız gerekmez. Ellerinizi sık sık yıkamalısınız.

Enfeksiyon Belirti ve Bulguları

38°C’nin üzerinde ateş
Titremeler
İnsizyon hattında akıntı. Saman rengi berrak sıvı normal olabilir ve operasyondan sonra birkaç hafta devam eder; irin renginde akıntı veya kızarıklıklar varsa bu durum bildirilmelidir
İdrar yaparken yanma veya idrar rengi veya kokusunda değişiklik
İnatçı öksürük, nefes darlığı
Şiddetli baş ağrısı

Diğer Olası Komplikasyonlar

Üreteral Kaçak
Hastaların çok az bir bölümünde, yeni böbreğinizin drenaj tüpü (üreter) ile mesaneniz arasındaki bağlantı uygun şekilde iyileşmez ve idrar dışarı sızarak yeni böbreğin etrafında birikir. Bu akut bir problemdir ve genellikle kendisini ani olarak şiddetli ağrının başlaması ile belli eder. Bu durum cerrahi bir müdahale gerektirebilir. Bu problem her zaman önlenebilir değildir, ama üreter/mesane bağlantısı iyileşene kadar operasyondan sonra birkaç hafta süre ile iki saatte bir idrar yapmak bağlantının dikiş hattının gerilmesini önleyecektir.

Yüksek Tansiyon
Normal tansiyon 140/90’nın altındadır. Yüksek tansiyonun birçok nedeni vardır, ama böbrek fonksiyonunuzda bir değişikliğin veya bir ilacın yan etkisinin işareti olabilir. Tansiyonunuz yükseldiğinde durumu lütfen bize bildiriniz (sistolik >170 veya diyastolik >110). Böylece nedeni belirleyebilir ve buna göre tedavi uygulayabiliriz.

Diyabet
Diyabetik hastalar komplikasyonlar açısından her zaman daha yüksek risk taşır. Diyabetik hastaların, ekibin nakilden sonra vücut ağırlığı, vücut sıcaklığı, kan şekeri düzeyleri ve derinin bakımı ile ilgili direktiflerine uyması özellikle önemlidir.
Nakil, diyabete bağlı olarak kaybedilmiş olan böbrek fonksiyonunu geri döndürecektir, ama diyabeti tedavi etmeyecektir. Almakta olduğunuz ilaçların birçoğu glukoz hassasiyetinizi değiştirebilir (özellikle nakilden hemen sonra verilen yüksek dozlarda). Kan şekeri düzeylerinizi yakından takip etmeniz ve ekibin incelemesi için kaydetmeniz gereklidir. Böylece, tedavi kişisel gereksinimlerinize göre ayarlanabilecektir. Kan şekeri düzeylerinizi evde ölçmek için bir kan şekeri ölçüm cihazı edinmeniz önerilir.

OLASI UZUN VADELİ KOMPLİKASYONLAR

Kardiyovasküler Hastalık
Kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler hastalıklar nakilden sonra en sık görülen uzun vadeli komplikasyonlardır. Nakil alıcılarında en sık görülen ölüm nedenidir. Kardiyovasküler hastalık için risk faktörleri şunlardır:

Damar hastalığı öyküsü
İleri yaş
Erkek cinsiyet
Diyabet
Sigara içmek
Hipertansiyon
Yüksek kan kolesterol düzeyleri
Ailede kalp hastalığı öyküsü
Obezite
Fiziksel olarak aktif olmama

Bazı risk faktörleri değiştirilemez, ama belli risk faktörleri, diyet, egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri ile değiştirilebilir. Kilo kontrolü ve egzersiz kan kolesterol düzeyini, kan basıncını düşürmek açısından ve diyabeti olan kişilerde kan şekerini kontrol etmeye yardımcı olmak açısından etkili olabilir. Kan kolesterol düzeylerini düşürmek için diyet ve egzersizle birlikte ilaçlar da kullanılabilir. Sigara içmek kalp hastalığı için güçlü bir risk faktörüdür: sigara içiyorsanız şimdi sigarayı bırakmanın tam zamanıdır.

Belli risk faktörlerini değiştirerek (sigarayı bırakmak, kilonuzu boyunuza uygun sınırlarda tutmak, düzenli egzersiz yapmak, kolesterol düzeyinizi kontrol altında tutmak) kardiyovasküler hastalık açısından riskinizi büyük ölçüde azaltılabilirsiniz.

Kemik Hastalığı
Hastaların %15’inde, nakilden sonra ilk üç yıl içinde kalçaları ve ağırlık taşıyan diğer kemikleri etkileyen kemik hastalığı gelişir. Katkıda bulunan majör faktörün steroidler olduğu düşünülmektedir. Özellikle kalçalar, dizler ve omuzlar olmak üzere eklem ağrısı, röntgen bulgularından bir süre önce ortaya çıkabilir.

Deri Kanseri

Böbrek nakilu yapılan hastalarda, deri kanseri insidansı, immün sistemi baskılanmamış olan kişilere göre güneşe maruz kalan bölgelerde %20 oranında daha yüksek ve güneşe maruz kalmayan bölgelerde %7 oranında daha yüksektir. İnsidans, nakilden sonra geçen süre uzadıkça artmaktadır. Dermatolojik takip, bütün trasnplant hastalarının uzun vadeli bakımının bir parçası olmalıdır.
Güneşe aşırı maruziyetten kaçınılmalıdır ve koruyucu giysiler giyilmelidir. Dışarı çıkarken her zaman koruyucu güneş kremi kullanılmalıdır.

KENDİ KENDİNE BAKIM

Poliklinik Takibi ve Laboratuvar Testleri
Günlük Yaşam
Yara Bakımı
Aktivite
Diyet
İşe veya Okula Geri Dönüş
Su İçmek
Ağız hijyeni
Güneşe maruziyet
Evcil hayvanlar
Bahçe İşleri
Seyahat

KENDİ KENDİNE BAKIM

Poliklinik Takibi ve Laboratuar Testleri
Hastaneden taburcu edildikten sonra doktorların laboratuar sonuçlarını incelemesi, ilaçlarınızı ayarlaması ve rejeksiyon ve enfeksiyon belirti ve bulgularını takip edebilmesi için sık sık Poliklinik kontrolüne gelmeniz gerekli olacaktır. Bu vizitler, transplantınızın uzun vadeli başarısı için çok önemlidir. Poliklinik programı, her kişinin seyrine göre değişir, ama komplikasyonlar olmadığı zaman ilk 2-3 hafta polikliniğe haftada iki kere gelmeniz ve takip eden 2 veya üç haftada ise polikliniğe haftada bir kere gelmeniz beklenir. Bu başlangıç döneminden sonra stabilseniz ve majör komplikasyonlar gelişmemişse, seyrinizi inceleyen ekip tarafından kontrol aralıklarınız size söylenecektir.

Transplantasyon polikliniğine her gün saat 8:00-9:00 arasında geliniz. Poliklinik doktorumuz tarafından görüleceksiniz. Başka bir şekilde direktif verilmemişse kanınız alınmadan önce kahvaltınızı yapabilirsiniz, ama kanınız alınana kadar siklosporin (Neoral®) veya takrolimus (Prograf®) almayınız. Kanınız alındıktan sonra, kahvaltı yapmadıysanız kahvaltınızı yapabilir ve haplarınızı alabilirsiniz. Sonuçlar çıktıktan sonra saat 13:30’dan itibaren doktor tarafından görüleceksiniz. Laboratuar sonuçlarının çıkması yaklaşık olarak 2 saat sürecektir; kanınızın alınması için geç gelirseniz daha uzun süre beklemeniz gerekecektir.

Polikliniğe gelirken her zaman ilaç kullanma programınızı ve el kitabınızı yanınızda getiriniz. Yaşamsal bulgularınız kontrol edilecek ve ilaç listeniz incelenecektir. Poliklinikten çıkmadan önce bir sonraki kontrol için randevu almak üzere ön bankoya uğrayınız.

Poliklinik kontrolünün uzun ve yorucu olduğunu biliyoruz. Böbrek fonksiyonları ile ilgili problemleri olan hastalara öncelik tanınacaktır (nakil hasarını en aza indirmek üzere), ama bu uygulama bazen sizin daha uzun süre beklemenize neden olabilir.

Poliklinik kontrolü, transplantınızın prognozu açısından çok önemlidir. Lütfen gerekli takibe devam ediniz.

Günlük Yaşam
Nakil gerçekleştiğine göre gücünüz ve enerjinizin artması gerekir. İyileşme dönemi esnasında, aşağıdaki kurallar, kavuştuğunuz sağlıklı durumdan yararlanmanıza yardımcı olacaktır.

Yara Bakımı
İnsizyon bölgenizin üzerini kapatmanız gerekmez, ama elbiseniz dikişlerinizi rahatsız ediyorsa, insizyon bölgesi hafif bir gazlı bez ile kapatılabilir. Dikişleriniz operasyondan yaklaşık olarak 2 hafta sonra klinikte alınacaktır. Daha sonra kendi kendine çıkacak olan steri-strip dikiş bantları konacaktır. Dikiş bölgeniz tam olarak iyileşene ve doktor izin verene kadar yüzmeyiniz veya banyo küveti veya sıcak küvet içinde oturmayınız.

Aktivite
Hastaneden ayrıldıktan sonra egzersiz için her gün yürümeye başlayınız. Diğer egzersizler, taburcu olduktan hemen sonra zorlayıcı olur, ama yürüyüş sağlığınızı iyileştirecek ve koruyacaktır. Merdiven inip çıkmaya izin verilmektedir.

Altı hafta süre ile ağır cisimleri (4-7 kilonun üzeri) kaldırmaktan veya karın kaslarınızı zorlamaktan kaçınınız. Buna çocukları veya torunları, alışveriş torbalarını veya çamaşır sepetlerini kaldırmak ve çim biçmek ve elektrikli süpürge ile temizlik yapmak da dahildir. Ağırlık kaldırmak veya zorlanmak, yaranızın açılması veya genellikle cerrahi onarım gerektiren fıtık oluşumu ile sonuçlanabilir.

Operasyondan üç hafta sonra araba kullanmaya izin verilir. Ekip, o zamana kadar ağrı ve ilaçlar nedeni ile hızlı reaksiyon veremeyeceğiniz bir durumda olmanızın güvenli olmayacağını düşünmektedir.

Operasyondan üç hafta sonra veya kendinizi rahat hissettiğiniz zaman cinsel birleşmeye izin verilir. Kadınlar en az 1 yıl süre ile gebe kalmaktan kaçınmalıdır ve bir yıldan sonra da doktorla konuştuktan sonra gebe kalmalıdır. Doğum kontrolü gereklidir, çünkü diyalizde iken kaybedilmiş olan gebe kalma yeteneği hızla geri dönecektir.

Soğuk algınlığı veya grip olan kişilerden uzak durmaya çalışınız. Bunun her zaman mümkün olmadığını biliyoruz, ama çok sayıda kişinin küçük kapalı alanlarda olduğu durumlardan uzak durunuz. Ellerinizi sık sık yıkayınız. Kap kacağı, bardakları veya diş fırçalarını başkaları ile paylaşmayınız. Kızamık, suçiçeği veya hepatite maruz kalırsanız nakil ekibine haber veriniz. Maske kullanmanız genellikle gerekli değildir.

Diyet
Diyet, sağlığınızın korunmasında ve ilaçlarınızın bazı yan etkilerinin önlenmesinde ve kontrolünde önemli bir rol oynar. Yeni böbreğinizin optimum fonksiyonu, yediklerinizden de etkilenir. Nakilden önce size önerilen birçok kısıtlama artık geçerli olmamasına rağmen, diyet, böbrek nakli yapılmadan önce olduğu gibi yine önemlidir; sadece daha farklıdır. Ancak, kişisel gereksinimler farklılık gösterir. Nakilden sonra temel beslenme hedefleri, kan kolesterol düzeylerinin kontrol altında tutulması ve aşırı kilo alımından kaçınmaktır. Düzenli bir egzersiz programı, bu hedeflere ulaşılmasını kolaylaştırır.

İşe veya Okula Geri Dönüş
Durumunuz stabil olduğu zaman işe veya okula geri dönmenize izin verilecektir. Genel olarak 2 veya 3. ayda randevularınızın sıklığı azaldığı zaman işe veya okula geri dönmeniz uygun olacaktır.

Su İçmek
Arıtılmış ve klorlanmış ise musluk suyunu içebilirsiniz. Muameleden geçmemiş olan kaynak suyunu içmemelisiniz. Şişelenmiş su veya evde su arıtma sistemi kullanılabilir.

Ağız Hijyeni
Ağzınızda enfeksiyonu önlemek ve potansiyel ilaç yan etkilerini azaltmak için bütün böbrek nakil alıcılarında mükemmel ağız hijyeni çok önemlidir. İyi ağız hijyeni diş etlerinin enflamasyonunu azaltır ve enfeksiyon riskini düşürür. Her zaman yumuşak diş fırçası kullanmalısınız. Diş ipi ve diş arası temizleyicileri gibi yardımcı temizleme malzemeleri de kullanılmalıdır. Bazı kişiler için elektrikli diş fırçaları yararlıdır. Reçetesiz satılan ağız gargaraları ağız hijyeninize yardımcı olmak üzere kullanılabilir ve size ferahlık hissi verir. Ağız gargaralarının alkol içerdiğini ve ağızda kuruluğa neden olabileceğini unutmayınız. Reçete ile satılan ağız gargaraları, özel problemler için gerekli olabilir ve diş hekiminiz tarafından reçete edilebilir.

Nakil ilaçlarının bazıları diş eti problemlerine neden olabilir veya diş eti problemlerini şiddetlendirebilir. Özellikle bazı ilaçlar diş etlerinde aşırı büyümeye neden olabilir ve diş etlerinde ağrı oluşur ve/veya görünüm bozulur. Bu diş eti büyümesi probleminin bilinen en iyi kontrolü iyi bir ağız hijyenidir. Diş eti büyümesi bir problemdir, çünkü ağrıya, yemek yemekte zorluğa, kötü görünüme neden olabilir ve iyi ağız hijyeni uygulamanıza engel olduğu için daha fazla diş eti ve diş problemine yol açabilir. Diş eti büyümesi gelişirse, bu durum diş hekiminiz tarafından tedavi edilebilir.

Nakil ekibi onay verir vermez röntgen de dahil olmak üzere tam bir ağız muayenesi için diş hekiminizden randevu almanız gerekir. Diş hekiminiz, diş sağlığınızı ve diş hijyeninizi değerlendirecek, profesyonel bir temizleme uygulayacak ve diş hastalıklarını ortadan kaldırmak üzere gerekli tedavileri önerecektir. Muayene ve diş temizliği için 4-6 ayda bir diş hekiminize gitmeniz ağız problemlerinin önlenmesinde veya bunların tedavilerinin daha kolay olduğu erken safhada saptanmasında çok yararlı olabilir. Ağız bakterilerinin size nakledilen böbreğin enfeksiyonuna yol açmasını önlemek için her diş müdahalesinden önce ve sonra antibiyotik alınmalıdır. Doktorunuz veya diş hekiminiz size reçete verebilir.

Güneşe Maruz Kalma
Nakil ilaçlarının kombinasyonu yolu ile immün sisteminiz baskılandığı için belli tip deri kanserleri açısından daha fazla risk taşımaktasınız. Bu durum özellikle açık tenli kişiler için geçerlidir. Dışarıda olduğunuzda her zaman güneş kremi (en az 15 koruma faktörlü) sürmelisiniz. Kendinizi uzun kollu giysiler ve uzun pantolonlarla koruyunuz. Şapka takmak iyi bir fikirdir. Derinizde fark ettiğiniz yeni lezyonları veya değişiklikleri derhal bildiriniz.

Evcil Hayvanlar
Kediler ve köpeklerle temas etmeniz güvenlidir. Ancak, nakilden sonra kedi pisliğini temizlemeniz güvenli değildir. Bunu yapmak zorunda kalırsanız, kedi dışkısında bulunan mikroorganizmalardan korunmak için kalın eldivenler giyiniz ve maske takınız. Kuşlardan ve kuş pisliğinden de kaçınmalısınız. Salmonella enfeksiyonu riski nedeni ile kaplumbağalar, bunların suları veya kapları ile uğraşmanız da güvenli değildir. Evcil hayvanlarınıza dokunduktan sonra ellerinizi yıkayınız.

Bahçe İşleri
Bahçede veya avluda çalışırken her zaman ayakkabı, çorap ve eldiven giyiniz. Toprak, transplant hastalarında ciddi enfeksiyona neden olabilen bakterileri ve mantarları içerebilir. Ev içindeki kesme çiçeklerin suyunu siz değiştirmeyiniz; ev içindeki bitkilerle uğraşırken eldiven giyiniz. Ağır, tozlu işte çalışırken maske takınız.

Seyahat
Seyahat ederken ilaçlarınızı mutlaka yanınıza alınız. Bagajınızın kaybolma riskine karşı ilaçlarınızı güvence altına almalısınız. Evden uzak olduğunuz zaman ilaçlarınızı yeniden almanız çok zor olur. Bir dozu bile atlamamanız gerekir.

İlaçlar
Siklosporin (Neoral®)
Mikofenolik Asit (CellCept®, Myfortic®)
Prednisolone (Deltacortil®)
Takrolimus (Prograf®)
Trimetoprim/Sülfametoksazol (Bactrim®, Metoprim®)
Asiklovir (Valtrex®)
Antifungal İlaçlar (Fluzole®, Zolax®)
Diltiazem (Diltizem®)
Ülserin Önlenmesi (Omeprol®, Lansozol®)
Kolesterol Düşürücü İlaçlar (Ator®, Kolestor®, Lipofen SR®)

İLAÇLAR

Böbreğinizin yaşaması, immün sisteminizi baskılamak için aldığınız ilaçlara bağlıdır. Böbreğiniz yaşadığı sürece ilaçlarınızı tam olarak tarif edildiği şekilde almanız gerekecektir; ilaç şemasını değiştirmek, rejeksiyonun başlamasına neden olabilir ve zaman içinde böbreğiniz hasar görür. Böbreğiniz on veya on beş yıl veya daha uzun yaşasa bile, immün sisteminiz ilaçlarla baskılanmadan vücudunuz böbreği kabul etmeyecektir. Anti-rejeksiyon ilaçlarınız birlikte çalışır (her birisi immün sistemin başka bir bölümünü hedefler). Transplantınız yıllarca başarılı olsa bile haplarınızı almayı keserseniz vücudunuz böbreğinizi reddedecektir. Asla ilaçsız kalmayınız.

Artık yeni bir böbreğiniz olduğuna göre, onu korumak üzere mümkün olan her şeyi yapmanıza yardım etmek istiyoruz. Bu andan itibaren nakil ekibinizin reçete ettiği ilaçlar dışında hiçbir ilaç almayınız. Başka ilaçlar, nakil ilaçlarının vücudunuzda emilme şeklini etkileyebilir ve onlara engel olarak böbreğinizin hasar görmesine neden olabilir. Herhangi bir yeni ilacı (öksürük, soğuk algınlığı ve alerji ilaçları ve antasitler gibi) almadan önce nakil ekibinin bir üyesi ile konuşunuz. Almadan önce ekibe danışmanız gereken diğer ürünler bitkisel ilaçlar, vitaminler ve laksatiflerdir. Kan basıncı ve diğer hastalıklar için sık olarak kullanılan ilaçlar da, anti-rejeksiyon ilaçların etkisine engel olabilir. Başka bir doktor tarafından önerilen ilaç düzenlemeleri, ilaveler veya ilaç kesilmesi, nakil ekibi tarafından onaylanmalıdır.

Ağrı için normal veya ekstra güçlü asetaminofen almalısınız. Bunu ateş veya yeni böbreğinizde ağrı için almamalısınız; bunlar bir rejeksiyon atağının işaretleri olabilir. Nakil ekibine danışmadan aspirin veya ibuprofen veya herhangi bir non-steroid antienflamatuar ilaç (Naproksen®, Tilcotil® ve Voltaren®) almayınız.

İlaçla ilgili yan etkiler, en belirgin olarak ilaç dozlarının en yüksek düzeylerde olduğu dönem olan nakil sonrasında ilk bir yıl içinde görülecektir. Zaman içinde ilaçların dozları azaldıkça yan etkiler kaybolacaktır. Yan etkiler hastadan hastaya değişir ve dozun ayarlanması ile bunların en az düzeye indirilmesi olası olabilir. Genel olarak başarılı bir organ transplantı ile ilgili sağlıklı olma hissi, ilaçlara bağlı yan etkilerden çok daha baskındır. İlaçlarla ilgili konuları ekibinizle konuşabilirsiniz.

Hastaneden taburcu edilirken size ilaçlarla ilgili bir şema ve direktifler verilecektir. Başlangıçta, çok fazla ilaç alıyormuş gibi görüneceksiniz- ve belki günde 12 veya 15 farklı ilaç alacaksınız.

Haplardan bazıları enfeksiyonu önlemek ve kan basıncınızı veya fosfor düzeylerinizi kontrol etmek için ve muhtemelen sadece kısa bir süre için kullanılacaktır. Polikliniğe geldiğinizde doktorun incelemesi için ilaç şemanızı her zaman yanınızda getiriniz. Eve gidene kadar doz değişikliklerini hatırlamaya çalışırken ortaya çıkabilecek tehlikeli ilaç hatalarından kaçınarak poliklinikte şemanızla ilgili gerekli değişiklikler yapılabilir.

Siklosporin (Neoral®)

Neoral, alacağınız en önemli anti-rejeksiyon ilaçlarından birisidir. Son on yıl içinde organ nakilunun büyük başarısı, büyük ölçüde bu ilacın keşfedilmesine bağlıdır. Bu ilacın vücudunuzda belli bir düzeyde korunması gerekmektedir (böbreği rejeksiyondan koruyacak, ama toksik olmayacak bir miktarda). Siklosporin düzeyinizi doğru bir şekilde ölçebilmemiz için ilacınızı reçetede yazılan saatlerde almalısınız ve her poliklinik ziyaretinde hemen hemen aynı saatlerde kan aldırmalısınız. Polikliniğe geldiğiniz günlerde, kan alınmadan önce Neoral’i almayınız, ama haplarınızı yanınızda getiriniz. Böylece kan alındıktan sonra ilacınızı alabilirsiniz. Muhtemelen nakilden sonra ilk birkaç ay içinde siklosporin dozunuz, sıklıkla kan düzeyinize göre artırılacak veya azaltılacaktır. Dozu asla kendi kendinize ayarlamayınız.

Bu ilaç doz alınmadan bir hafta önce açılabilen folyo paketlerde 100 mg ve 25 mg’lık jel kapsüller şeklinde gelir. Neoral® oda sıcaklığında saklanmalıdır. Yoğun kokusundan dolayı paketi hapları almadan en az 10 dakika önce açmak isteyebilirsiniz.

Sık görülen yan etkilerin çoğu siklosporin dozu çok yüksek olduğu zaman fark edilir. Bunlar genellikle dozun azaltılmasına yanıt verir: dozdan yaklaşık olarak 15 dakika sonra baş ağrısı, titreme, yüksek kan basıncı, yüzde ani kızarma ve bulantı ve kusma. Diğer bir yan etki yüksek kan kolesterolüdür. Özellikle kadınlar olmak üzere bazı kişilerde, özellikle yüzde, kollarda ve sırtta tüylerde artış görülür.

Mikofenolik Asit (CellCept®, Myfortic®)

Mikofenolik asit, böbrek rejeksiyonunu önleyen ve sık olarak kullanılan iki ilaç olan siklosporin, takrolimus ve prednisolone ile birlikte kullanılır. Mikofenolik asit, yeni böbreğe zarar gelmesini önlemek üzere beyaz hücrelerin çoğalmasını baskılar. Doktor başka bir şekilde direktif vermediği sürece ilaç size verilen şemaya göre günde iki kere alınmalıdır.

Mikofenolik asiti kapalı bir kap içinde oda sıcaklığında saklayınız. Kapsüller açılmamalı veya ezilmemelidir.

Zaman zaman görülen yan etkiler gaz, karın gerginliği, mide ağrısı, bulantı, kusma, midede ekşime veya ishaldir. Bütün diğer immünsupresif ilaçlarda olduğu gibi diğer yan etkiler, enfeksiyona, lenfomalara ve deri kanserine karşı duyarlılıkta artıştır. Bu problemlerden herhangi birisi gelişirse, hemen doktorunuza bildiriniz. Böylece ilacınızın ayarlanması mümkün olacaktır.

Prednisolone (Deltacortil®)

Prednisolone, vücutta normalde bulunan ve kan şekerini, kan basıncını ve strese karşı yanıt verme yeteneğini koruyan hormonlara benzer bir kortikosteroiddir. Bu ilaç, yeni böbrek yabancı olarak algılandığı zaman vücudun yanıt verme yeteneğini azaltır. Muhtemelen böbreğiniz yaşadığı sürece rejeksiyonu önlemek için bu ilacı alacaksınız.

Bu ilaç 5 mg’lık tabletler şeklinde bulunur ve yemekle birlikte günde bir veya iki kere alınır. Nakilden sonra başlangıçta dozunuz yüksek olacaktır, ama dozu zaman içinde azaltmak üzere size bir doz azaltma şeması verilecektir. Bu şemaya tam olarak uymanız gerekmektedir. Bir dozu atlarsanız, hatırlar hatırlamaz hemen alınız. Birden fazla dozu atlarsanız, nakil ekibini arayınız.

Prednisolonun yan etkileri bütün ilaçlarınızın yan etkileri arasında en zor yan etkiler olabilir. Bunlar sıklıkla yüksek kan kolesterolü, iştahta artış, bulantı ve kusma ve normal ruh durumunuzun abartılı olmasıdır. Gastrointestinal yan etkiler, hafif mide ekşimesinden ülsere kadar değişebilir; steroidleri her zaman yemeklerle birlikte almak bu problemleri en az düzeye indirebilir. Diğer yan etkiler, yüzde daha yuvarlak bir görünüm, bel ve boyun arkasında yağ birikmesi, akne ve gerilme çizgilerinin gelişmesi gibi fiziksel görünüm değişiklikleri olabilir. Prednisolone dozunuz azaltıldıkça bu yan etkiler düzelecektir. Endişelerinizi nakil ekibi ile birlikte ailenizle tartışmanız önemlidir.

Katarakt, kas güçsüzlüğü ve osteoporoz veya kemik zayıflığı gibi uzun vadeli yan etkiler, Prednisoloneu aylar veya yıllar boyunca aldıktan sonra ortaya çıkabilir. Bazı vakalarda, uzun bir stabil böbrek fonksiyonu döneminden sonra steroidler kesilebilir, ama ilaçlarınızı asla doktorunuzun onayı olmadan kesmeyiniz.

Takrolimus (Prograf®)

Size bu ilaç reçete edilmişse, bunu sikosporinin (Neoral®) yerine almaktasınız. Diğer immünsupresif ilaçlarda olduğu gibi takrolimusu, immün sisteminizi susturmak için alıyorsunuz.

Böylece vücudunuz yeni böbreğinize saldırmayacaktır. Böbreğiniz fonksiyon görmeye devam ettiği sürece takrolimusu almaya devam edeceksiniz.

Takrolimus, 1 mg ve 0,5 mg’lık kapsüller şeklinde sunulmaktadır. Reçete edildiği şekilde 12 saat ara ile günde iki kere alınır. Her poliklinik ziyaretinde kanınızdaki takrolimus düzeyi ölçülecektir. Bu nedenle, poliklinik günlerinde, kanınız alınana kadar takrolimusu almamanız önemlidir. Ancak, haplarınızı yanınızda getiriniz. Böylece, dozunuzu kanınız alınır alınmaz alabilirsiniz. Kan düzeyleri, nakil doktorunun dozunuzu sizin için uygun olan miktara ayarlamasına yardımcı olur.

Takrolimus ile görülebilecek yan etkiler el titremeleri, ellerde ve ayaklarda karıncalanma, baş ağrıları, yüksek kan basıncı, bulantı ve kusmadır. Takip edeceğimiz diğer yan etkiler, yüksek kan şekeri, yüksek kan basıncı ve böbrek problemleridir. Nakilden sonraki aylar içinde takrolimus dozu azaldıkça yan etkiler genellikle ortadan kalkacaktır.

Trimetoprim/Sülfametoksazol (Bactrim®, Meteprim®)

Bu antibiyotik, hastaların enfeksiyona karşı en çok duyarlı oldukları nakil sonrasında kullanılır. Bu ilacı pnömoniyi ve diğer belli enfeksiyonları önlemek için alacaksınız. Bu ilaçla tedavi daha uzun sürdürülebilir veya rejeksiyon için tedavi ediliyorsanız tekrar başlatılabilir.

Bu ilaç size günde bir kere tek dozluk tablet olarak verilir. Kana iyi emilebilmesi için aç karnına alınız. İyi idrar akışını korumak için bu ilacı kullanırken günde en az iki litre su da içiniz.

Yan etkiler nadir görülür, ama baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, ishal ve deri döküntüsünü içerebilir.

Asiklovir (Valtrex®)

Bu antiviral ilaç, genellikle hastaların viral enfeksiyonlara veya herpes virüs ailesinin daha önceden edinilmiş viral enfeksiyonlarına (herpes simpleks, CMV, suçiçeği ve zona) karşı daha duyarlı oldukları bir dönem olan nakilden hemen sonraki dönemde kullanılır. Bu ilacı nakilden sonra ilk üç ay içinde kullanacaksınız. Bu ilaçla tedavi, daha uzun süre devam edebilir veya rejeksiyon için tedavi ediliyorsanız tekrar başlatılabilir.

Böbrek fonksiyonunuz iyileştikçe dozunuz değişebilir ve sonuçta günde 2 kere olacaktır.

Yan etkiler, yorgunluk, baş ağrısı veya bulantı, beyaz kan hücrelerinin sayısında azalma, trombosit sayısında azalma ve anemidir.

Antifungal İlaçlar (Fluzole®, Zolax®)

Bu ilaçlardan birisini nakilden sonra ilk üç ay içinde mantar enfeksiyonlarını önlemek için alacaksınız.

Nakilden sonra ilk üç ay süre ile bu ilaçlardan birisini kullanacaksınız, ama bu ilaca daha uzun süre devam etmeniz gerekebilir veya rejeksiyon için tedavi ediliyorsanız bu ilaç tekrar başlanabilir.

Yan etkiler nadir görülür.

Diltiazem (Diltizem®)

Diltiazem, kalsiyum kanal blokerleri olarak bilinen ilaç grubunda bulunmaktadır. Karaciğer tarafından siklosporinin metabolize edilmesini yavaşlatma özelliği nedeni ile bu ilaç size nakilden sonra verilir. Böylece, günlük siklosporin dozunuzun biraz daha düşük olması sağlanır. Herhangi bir nedenden dolayı bu ilaç kesilirse veya doz değiştirilirse, böbreğinizi korumak için yeterli siklosporin emildiğinden emin olmak üzere birkaç gün içinde siklosporin düzeyinizin ölçülmesi gerekecektir.

Ülserin Önlenmesi (Omeprol®, Lansozol®)

Özellikle Prednisolone olmak üzere aldığınız birçok ilaç nedeni ile mide rahatsızlığı veya ülser gelişme riskiniz yüksektir. Prednisolone dozunuz çok daha düşük olana ve mide rahatsızlığınız olmayana kadar bu ilaçlardan birini alacaksınız.

Kolesterol Düşürücü İlaçlar (Ator®, Kolestor®, Lipofen SR®)

Lipid düşürücü ajanlarla tedavi, hiperkolesterolemi riski yüksek olan kişilerde multipl risk faktörü müdahalesinin bir parçası olarak kabul edilir. Bu kişiler içinde kolesterol düzeyleri yüksek olan ve steroid kullanan nakil hastaları da vardır.

Size bu ilaçlardan birisi reçete edilmişse, yatmadan önce küçük bir dozla başlayacaksınız. İlacı iyi tolere ederseniz, daha sonra doz yükseltilebilir. İlacın en sık görülen yan etkisi kas ağrısı ve güçsüzlüğüdür. Bu yan etkiyi fark ederseniz nakil ekibine haber vermelisiniz.

Özel tıbbi durumunuz nedeni ile başka ilaçlar kullanıyor olabilirsiniz. Ekibin sizin almanızı istediği ilaçların hepsi, taburcu olurken ilaç listenizde yer alacaktır. Nakilden önce muhtemelen evde birkaç ilaç birden kullanmaktaydınız. Eski ilaçlarınızın hepsini ayırın ve bunları kullanmayın; eskiden kullandığınız ilaçları ekip tekrar verdiği takdirde bunları kullanacaksınız. Bu ilaçlarla ilgili sorularınız olursa, doktorunuza sorunuz.

DOKTORUNUZA HABER VERMENİZ GEREKEN DURUMLAR

  • Rejeksiyon Belirti ve Bulguları

38°C’nin üzerinde ateş
Grip benzeri bulgular: omuzlarınızda veya sırtınızda ağrı; ışığa karşı duyarlılık; yorgunluk; bulantı ve kusma
2 gün içinde 2 kilogramdan fazla kilo artışı, eller, ayaklar ve yüzde şişlik veya diyalize gereksiniminiz olduğu hissi, idrar çıkışınızda belirgin azalma
Yeni böbreğinizde inatçı ağrı veya hassasiyet

  • Enfeksiyon Belirti ve Bulguları

38°C’nin üzerinde ateş
İnsizyon hattında akıntı. Saman rengi berrak sıvı normal olabilir ve operasyondan sonra birkaç hafta devam eder; irin renginde akıntı veya kızarıklıklar varsa bu durum bildirilmelidir
İdrar yaparken yanma veya idrar rengi veya kokusunda değişiklik
İnatçı öksürük

  • Büyük tansiyonunuzun 170’den, küçük tansiyonunuzun 110’dan yüksek olması
  • Diyabetikseniz kan şekerinin 400’ün üzerinde olması
  • İdrarda kanama, dışkıda kanama, kan kusmak, burun kanaması veya diş etlerinde kanama

Kaynak : Doç.Dr. Tamer SAĞIROĞLU

 

Yorumlarınız


Haberin okunma sayısı : 3702
Önemli not: diyalizmerkezleri.org, siteye alınan haberlerin içeriği hakkında sorumluluk kabul etmez. Haberi orjinal kaynağından yargı yolu ya da karşılıklı rıza sonucu kaldırtmışsanız, sitemize başvurarak haberin sitemiz içeriğinden de kaldırılmasını sağlayabilirsiniz. Haberlerde gizli reklam bulunması olasılığı vardır.

Diğer Haberler